İngilizce - Modal

Can

"Can" yeteneklerimizden bahsederken kullanılır. Türkçe de "-ebilmek" ekine karşılık gelmektedir.

- Johnny can swim. (Tony yüzebilir.)

- My mother can speak Chinese. (Babam Çince konuşabilir.)

Be able to

Can ve be able to, gücü yetme, yapabilirlik anlamlarında kullanılır. Can daha yaygın kullanılır.

I can speak two languages. /I am able to speak two languages. (İki dil konuşabilirim)

We can paint the house bu ourselves. / We are able to paint the house by ourselves. (Kendi başımıza evi boyayabiliriz)

Ostriches can’t fly. / Ostriches aren’t able to fly. (Deve kuşları uçamaz)

George can’t read yet. /George isn’t able to read yet. (George henüz okuyamaz)

Could

Could “can” in geçmiş zaman halidir. Bütün şahıslar için değişikliğe uğramadan “could” olarak kullanılır. Soru yaparken could özneden önce getirilir. Olumsuz yapmak için de sonuna olumsuzluk eki "not" eklenir. Kısaltması couldn't tır. Bu cümlelerde her zaman fiilin birinci hali kullanılır.

- I could swim when I was 4 years old. (Dört yaşındayken yüzebilirdim.)

- My father couldn't finish his work last night. (Babam dün gece işini bitiremedi.)

Could+have+V3

Could have V3, geçmişle ilgili ihtimal belirtir.

The carpet is dirty. The children could have dirtied it. (Halı kirli. Çocuklar onu kirletmiş olabilir)

Was/Were able to

Geçmişte yapabilirlik ifade etmek için hem could hem was/were able to kullanılabilir.

I could/was able to go to school by myself when I was at primary school. (İlkokuldayken okula kandi başıma gidebilirdim)

I couldn’t/wasn’t able to cook before I got married. (Evlenmeden önce yemek yapamazdım)

Would

“Would” will yerine geçmiş zamanda kullanılır.

She will go to school. (O okula gidecek.)

She would go to school.(Okula gidecekti.)

Would+have+V3

If I had seen Kaan, I would have given him his book. (Kaanı görseydim, ona kitabını verirdim.)

Shall

Shall kesin kurallar ve kanunlara bağlı konuşurken kullanılır. (Bu yardımcı fiili “must” la karıştırmamaya dikkat edin.)

You shall abide by the law. (Kanunlara uyacaksın [uymak zorundasın])

Kids shall not enter this room. (Çocuklar bu odaya girmeyecek)

Sözlerle ve gelecekle ilgili ifadeler

We shall be here at seven tomorrow. (Yarın saat 7’de burada oluruz)







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder